G7 and G20 Research Groups

G7 Information Centre
G20 Information Centre

University of Toronto

G20: Zamanlı Bir Forum

Lee Myung-bak, Cumhurbaşkanı, Kore Cumhuriyeti tarafından
[English] [français] [Korean] [Italiano] [Japanese] [Espanol] [Deutsch] [Portugues] [Türk][Arabic]

Yazılı bir kopya için lütfen burayı tıklayınız.
Düşük çözülümlü pdf indirmek için burayı sağ tıklayın veya Newsdesk sitesine gidin.

Kore sürdürülebilir büyüme elde etmek için - zengin ve yoksul - bütün ülkelerin temsil edilmesinin önemliliğine inanıyor. Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasındaki boşluk kapalı olmalıdır
Geçen yıl bu zaman, dünyayı bir Büyük Buhrana itecek ekonomik durgunluk olasılığı üzerine çok kötümser yorum oldu. Neyse ki, gerçek sonuç bu kötü durum tahminlerinden çok daha iyi olmuştur. Beklenenden daha iyi sonuç için kredi G20 gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasındaki görülmemiş düzeydeki politika işbirliğine verilmelidir. Ben G20’nin yeni keşfedilmiş olan uluslararası ekonomik işbirliği statüsünü, bugüne kadar kanıtlanmış başarılara borçlu olduğuna inanıyorum. Bu yıl G20 ekonomik iyileşmeye yönelik politikaları düzenleme çabalarını sürdürecektir. Ancak daha önemli bir görev vardır. Bu yıl G20 nin uzun vadeli politika düzenleme doğrultusunda kararlı bir adım attığını göreceksiniz. G20 nin önümüzdeki ay ve yıllarda dünya ekonomisinin sürdürülebilir ve dengeli büyüme sağlayacak uzun vadeli ekonomik işbirliği için platform kurması gerekir.

İronik olarak, dünya ekonomisinin beklenenden daha iyi toparlanması dünya ülkeleri arasında politika koordinasyonu için büyük zorluklar sunuyor. Kriz yükselirken, etkin politika koordinasyon gerekliliği kolayca herkes tarafından Kabul ediliyordu. Acil kriz geçtiği zaman, dünya, daha sakin koşullar gösteren genel bir rehavete karşı duyarlı olmalıdır. Ayrıca, uygun çıkış hızı ve stratejileri ve kamu borç düzeylerinin sürdürülebilir sıralaması konusunda meşru görüş farklılıkları olabilir. Bu tür farklılıklar anlaşmaya varmayı daha zorlu yapabilir. Amaç, büyük ölçüde mümkün olduğu kadar daha normal bir politika tutumu için düzenli bir geçiş olmasıdır. Her ülkenin ekonomi politikasının etkinliği başkaları ile uyum içinde daha da artacaktır. Bundan dolayı, tüm ülkelerin politikalarının uyum içinde olması ortak bir çıkardır.

G20 bir görevi, mali düzenlemelere reform getirmek , uluslararası finans kurumlarının reformu ve Güçlü, Sürdürülebilir ve Dengeli Büyüme için kavram yaratma gibi önceki zirvelerde yapılan girişimler ve anlaşmaların uygulamasıdır. G20 liderleri Finansal İstikrar Kurulu ile Uluslararası Para Fonunu, banka sermaye düzenlemesi reformu için somut öneriler ile finans sektörünün içinde sorumlulukların paylaşımı ve başarısız olamayacak kadar büyük olan kurumların sorunu konularında görevlendirmiştir. 2010 yılında G20 başkanı olarak, Kore, küresel mali düzenleyici sistemin elden geçirilmesinin sağlam kavramsal temeller üzerine dayalı ve etkin uygulanabilir olması için çaba sarfetmektedir.
Bu mali düzenlemenin reform ivmesinin geçmişte gelişmiş ülkelerin deneyimlerinden geldiğini söylemek adil olur. Onlar son mali krizin coğrafi kökeni idi. Ancak, taşkınlığın etkileri küresel olduğundan, suçlama kimseyi rahatlatmaz. Bu bakımdan, bütünlenmiş bir dünya ekonomisinde çıkarların karşılıklı bağımlılığını kabul edip birlikte çalışıp sorunları çözmek daha iyi dir.
Aynı ileriye dönük tutum makroekonomik dengesizliklerin çözümü için bir kavram yaratmak için de gereklidir. Biz suçlu gösterme kavramından ileri geçmeye ve G20 üyelerinin Pittsburgh’da kabul ettiği, güçlü , sürdürülebilir ve dengeli büyüme sorusunu nasıl çözeceğimizi kararlaştırmalıyız.
Dengeli ve sürdürülebilir büyümeyi elde etmek için, dar makroekonomik anlamda denge sağlamak tan daha fazlası gereklidir. Yeniden dengeleme, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki açığı kapatma dahil daha geniş bir kavram olmalıdır. Bu tür yeniden dengeleme dünya ekonomisinde gerçekten dengeli büyümenin önemli bir bileşeni olmalıdır. Böyle bir görev G20 misyonunun bir parçası olarak ele alınmalıdır.

Bu bağlamda, gelişmekte olan ülkelerin çok önemli, acil politika ve reform konularının olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. 11-12 Kasım 2010 tarihinde ki Seul Zirvesinde, Kore, kalkınma konularını kesinlikle gündeme getirecektir.

Son birkaç yıldaki yardım politikası tecrübesi kalkınma için sadece yardımın yeterli olmadığını göstermiştir. Bir ülkeyi yoksulluktan kurtarmak için nasıl bir ekonomik büyüme gerektiğini bulmak için daha derin düşünmeliyiz.

Kore, yoksulluğun giderilmesi için, devamlı bir ekonomik büyüme döneminin ne kadar etkili olduğunu biliyor. Kore şimdi Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünde, gelişmiş ülkelerin bir üyesidir, ama aynı zamanda şu anda ekonomik kalkınmanın ilk elden deneyimine sahip bir ülkedir. Kore hem mali krizin yıkıcı etkisi hemde sağlam bir iyileşme sağlamak için gerekli çabalar deneyimine sahiptir. Bu nedenlerle, Kore deneyim ve uzmanlığını gelişmekte olan ülkelerle paylaşmak için hazırdır. İşin gerçeği Kore’nin, G8 gelişmiş ülkeler kulüp safları dışında G20 başkanlığını yapması önemli bir aşamadır.

Kore gelişmenin ana bir gündem maddesi olarak konulduğu G20 de, birçok gelişmekte olan ülkenin temsil edilmediğinin farkındadır. Bu nedenle, görüşmeler G20 üyeleri ile sınırlı olmayacak ortaklar dışından da fikir alınacaktır. Kore, Birleşmiş Milletler ve diğer bölgesel kuruluşlarla görüşmeler yoluyla kapsamlı tanıtım çalışmaları yürütecektir. Güçlü ve devamlı büyümenin meyvelerinin fakir üleker de dahil bütün ülkeler tarafından eşit olarak paylaşıldığının önemini vurgulamak isterim.
Kore’nin Kasım ayında G20 zirvesine getireceği diğer önemli girişimleri kısaca söyleyeyim. Uluslararası sermaye akımlarının geri dönüşümü sorununu çözmek için, Kore, likidite krizlerinin yıkıcı etkilerini azaltacak bir küresel finansal güvenlik ağı kurulmasını gündem’e koyacaktır. Dünyanın son mali kriz atlatıldıktan sonra, finansal piyasalardaki ekonomik temellerin kopmasının yarattığı paniğin yok olmasını sağlamak için gerekli bir sistematik yanıta ıhtiyacı olmasının önemini hatırlaması gerekmez.

Dünya ekonomisi, hükümetlerin uyumlu eylemiyle, stabilize olmuştur, ancak özel sektörün yatırım ve istihdam yaratması hala eksiktir. Kalıcı bir iyileşme için, özel sektörün canlı büyümesi gerekmektedir. Öncelik özel sektörün yatırım ve istihdam yaratmasına verilmelidir. Koreö Kasım ayında ki G20 zirvesi sırasında özel sektör ağırlıklı bir iş zirvesi düzenleyecektir.

Son mali kriz tüm ulusal ekonomilerin nasıl yakından küresel ekonomi ile bütünlendiğini bize hatırlattı. Yaşamımız üzerinde etkisi olan sadece yakın komşularımızn olayları değil. Bütünleşme derecesi artık dünyanın diğer tarafında olan olayların günlük yaşantımızıda etkileyebileceği seviyede.
Bu çerçevede, G20 çok zamanında bir forumdur. G20 sadece önde gelen gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeleri bir araya getirmeyip, kapsamlı olarak küresel sorunlarla mücadele edebilir. Uluslararası ekonomik işbirliği için düzenli bir forum olduğunu kabul ettirmesi açısından Seul Kasım G20 zirvesi, yeni küresel forumun ilk büyük sınavı olacak. G20 liderleri G20 zirvesinin başarılı sonuçlanması için elimizden gelen çabayı göstereceğimize dair söz verebilirim.

Mali kriz ile birlikte dünya tek vücut oldu ve etkili bir koordine kriz tepkisi gösterdiysede, bu ivmeyi kullanarak, artık hepimizin uzun vade sorunları için gerçek bir küresel liderlik rolünü oynayabilir bir forum oluşturmamız lazımdır. Hadi, küresel topluluğu hayal kırıklığına uğratmayalım.

[back to top]


This Information System is provided by the University of Toronto Library
and the Global Governance Program based at Trinity College
in the University of Toronto.
   
Please send comments to:
g7@utoronto.ca
g20@utoronto.ca
This page was last updated June 29, 2018 .

All contents copyright © 2024. University of Toronto unless otherwise stated. All rights reserved.